sevgili ilker`;
yap dedin yaptım aradığın bişey olursa arasın şekerim ben sana yollarım öpüyorum canım edaya sevgiler. az kaldı jeepimle gelicem dağa bayıra vuracağız kendimizi , şimdilik jeeple idare edicez sonrasında rover geliyor önümüzdeki iki ay içinde gelecek yaz da teknedeyiz inşalllah .
25 Ağustos 2008 Pazartesi
15 Ağustos 2008 Cuma
BALIK BURCU
Duygusal yapıları her alanda kendisini gösterir. Sanata eğilimli bir burç oldukları için bir çok sanatçının balık özellikleri güçlüdür.Arkadaşlık duygularına çok fazla önem verdikleri için, yaşantılarında yapılan hataları affetmezler.
Sağa doğru uzayan sıraya girin. Ama lütfen hepiniz birden üşüşmeyin. Her erkeğe yetecek sayıda Balık Kadını bulunmayabilir. Ama bu, sırayı töreyi unutmanız için bir sebep değil ki! Sıranızı beklemek ve şansınızın yaver gitmesini dilemekten başka çareniz yok.� İşte, Balık Kızları�nın erkekleri ne derece etkilediklerini anlatan keyifli bir tanım. Astrolojiyi bir kenara bırakın. Zaten Balık Kadınının büyüleyici güzelliği dilden dile dolaşır. Onun da kuşkusuz olumsuz yanları vardır, ama ilk bakışta o, her erkeğin üniversite sıralarındaki aşkıdır. Şunu da kabul etmek zorundayız ki, bu kadının modern ve özgürlükçü olması, o dökme demir gibi görünüşüyle birleşince, Balık Kızının değerini büsbütün yükseltir. Kadınca gizemden yoksun bunca kadın, aşkların yolunu karartan bir bulut oluştururken, o, uslu, güzel, çaresiz Neptünlü yaratık, çevresine üşüşen erkekleri kocaman sopalarla geri püskürtmek zorunda kalabilir.Bütün bunların üstüne söylenecek tek kelime yok. Erkeğin üzerinde erkekliğini ortadan kaldıracak türden bir baskı yaratmayıp tersine bütün dişiliği ile erkeğin kendini güçlü hissetmesini sağlayan bir kadın karşısında hangi erkek kayıtsız kalabilir?.
Karşılaştığı tüm sertlikler karşısında yumuşaklığını korumayı başaran Zodyakta başka bir burç yok gibidir. Ve ona baktıkça ne kadar tasasız ve rahat olduğunu görüp siz de rahatlarsınız. Ancak, durum hiç de göründüğü gibi olmayabilir.
Aslında sizin gördüğünüz tam da anladığınız gibidir. Fakat, hiç de tasasız ve sıkıntısız bir hayatın içinde gelmemektedir. Yani siz onun nelerle mücadele etmek zorunda kalmış olduğunu anlayamazsınız. Daha doğrusu görüntüsüne bakarak anlamanız mümkün değil. Çünkü, o hiçbir zaman verdiği savaşın izlerini yüzünde taşımaz. Ve davranışlarıyla yansıtmaz. Ona baktığınız zaman yumuşacık huzur yayan bir sükunet içinde bulunduğunu görürsünüz. Tabii bu derece rahat bir görünüş de ancak, kaygısız bir hayatın yaratacağı sonuç olduğu için, onun dertleri olabileceği aklınızın ucundan bile geçmez.
Zaten dertleri ve üzüntüleri olan birinin böyle davranması da pek akıl alacak bir iş değildir. O yüzden de kimsenin bir Balık Kızına bakıp onu anlayabilmesi mümkün değildir.
Sağa doğru uzayan sıraya girin. Ama lütfen hepiniz birden üşüşmeyin. Her erkeğe yetecek sayıda Balık Kadını bulunmayabilir. Ama bu, sırayı töreyi unutmanız için bir sebep değil ki! Sıranızı beklemek ve şansınızın yaver gitmesini dilemekten başka çareniz yok.� İşte, Balık Kızları�nın erkekleri ne derece etkilediklerini anlatan keyifli bir tanım. Astrolojiyi bir kenara bırakın. Zaten Balık Kadınının büyüleyici güzelliği dilden dile dolaşır. Onun da kuşkusuz olumsuz yanları vardır, ama ilk bakışta o, her erkeğin üniversite sıralarındaki aşkıdır. Şunu da kabul etmek zorundayız ki, bu kadının modern ve özgürlükçü olması, o dökme demir gibi görünüşüyle birleşince, Balık Kızının değerini büsbütün yükseltir. Kadınca gizemden yoksun bunca kadın, aşkların yolunu karartan bir bulut oluştururken, o, uslu, güzel, çaresiz Neptünlü yaratık, çevresine üşüşen erkekleri kocaman sopalarla geri püskürtmek zorunda kalabilir.Bütün bunların üstüne söylenecek tek kelime yok. Erkeğin üzerinde erkekliğini ortadan kaldıracak türden bir baskı yaratmayıp tersine bütün dişiliği ile erkeğin kendini güçlü hissetmesini sağlayan bir kadın karşısında hangi erkek kayıtsız kalabilir?.
Karşılaştığı tüm sertlikler karşısında yumuşaklığını korumayı başaran Zodyakta başka bir burç yok gibidir. Ve ona baktıkça ne kadar tasasız ve rahat olduğunu görüp siz de rahatlarsınız. Ancak, durum hiç de göründüğü gibi olmayabilir.
Aslında sizin gördüğünüz tam da anladığınız gibidir. Fakat, hiç de tasasız ve sıkıntısız bir hayatın içinde gelmemektedir. Yani siz onun nelerle mücadele etmek zorunda kalmış olduğunu anlayamazsınız. Daha doğrusu görüntüsüne bakarak anlamanız mümkün değil. Çünkü, o hiçbir zaman verdiği savaşın izlerini yüzünde taşımaz. Ve davranışlarıyla yansıtmaz. Ona baktığınız zaman yumuşacık huzur yayan bir sükunet içinde bulunduğunu görürsünüz. Tabii bu derece rahat bir görünüş de ancak, kaygısız bir hayatın yaratacağı sonuç olduğu için, onun dertleri olabileceği aklınızın ucundan bile geçmez.
Zaten dertleri ve üzüntüleri olan birinin böyle davranması da pek akıl alacak bir iş değildir. O yüzden de kimsenin bir Balık Kızına bakıp onu anlayabilmesi mümkün değildir.
13 Ağustos 2008 Çarşamba
Bir pazar öğleden sonrası
written by:
elif kaşarcı
Etiketler:
antalya,
ekşili göleti
zaman:
Çarşamba, Ağustos 13, 2008
0
yorum
11 Ağustos 2008 Pazartesi
Çok sevmiştim seni, en büyük sevilerimden biriydi,n ne kadar geç idrak ettin sevgimi ve ne ben yazık ki tüm geç kalmışlığına karşın elini taşın altına koyup da ben de seni seviyorum diyemedin , ayıp ettin sevgime.
Beni bir ton kendini bilmezle karşı karşıya olmak zorunda bıraktın .sen gittin ama ben hala senden
bana miras kalan asla atıp satamayacağım bir sürü insanla yüzyüze ve ilişki içinde kaldım. Her zaman rahat, her zaman umursamazdın... işin tuhaf yanı ne biliyor musun çok fazla benzerlik gösterdiğimizi söylüyorlar..
Keşke okuyabilseydin, keşke sana yazdığım son mektupta daha çok anlatabilseydim içimdekileri,
keşke öldüğün gün kalkıp da görebilseydin sana nasıl da hakkımı helal etmediğimi ... o gün sen giderken seninle ve senden kalanlarla ilgili nasıl da nefret ektiğimi görmen gerekirdi. sanırım ölümdeki en büyük haksızlık öldükten sonra insanların senin hakkında neler söyledigini duyamamak. görmen gerekirdi oradakilerin timsah gözyaşlarını , benim tüm evgime tüm hüznüme karşın takındığım umursamaz tavrı, saçlarım fönlü kirpiklerim rimelliydi.. sen gidiyorsun diye kafama bir tülbent bağlayıp da kendimi yerden yere atacak değildim ya , zaten senin gibi bir salon erkeğinin kızı tarafından ugurlanması da öyle olmalıydı. ağlamadım hiç 2..5 yılda.
senden nefret ediyor olmam senden kalan ve sekize bölünen inanılmaz mirası yemeyeceğim anlamına gelmiyor sana buradan seslenmek şstedim sadece habrin olsun çatır çatır yiyiorum paralarını.
Beni bir ton kendini bilmezle karşı karşıya olmak zorunda bıraktın .sen gittin ama ben hala senden
bana miras kalan asla atıp satamayacağım bir sürü insanla yüzyüze ve ilişki içinde kaldım. Her zaman rahat, her zaman umursamazdın... işin tuhaf yanı ne biliyor musun çok fazla benzerlik gösterdiğimizi söylüyorlar..
Keşke okuyabilseydin, keşke sana yazdığım son mektupta daha çok anlatabilseydim içimdekileri,
keşke öldüğün gün kalkıp da görebilseydin sana nasıl da hakkımı helal etmediğimi ... o gün sen giderken seninle ve senden kalanlarla ilgili nasıl da nefret ektiğimi görmen gerekirdi. sanırım ölümdeki en büyük haksızlık öldükten sonra insanların senin hakkında neler söyledigini duyamamak. görmen gerekirdi oradakilerin timsah gözyaşlarını , benim tüm evgime tüm hüznüme karşın takındığım umursamaz tavrı, saçlarım fönlü kirpiklerim rimelliydi.. sen gidiyorsun diye kafama bir tülbent bağlayıp da kendimi yerden yere atacak değildim ya , zaten senin gibi bir salon erkeğinin kızı tarafından ugurlanması da öyle olmalıydı. ağlamadım hiç 2..5 yılda.
senden nefret ediyor olmam senden kalan ve sekize bölünen inanılmaz mirası yemeyeceğim anlamına gelmiyor sana buradan seslenmek şstedim sadece habrin olsun çatır çatır yiyiorum paralarını.
4 Ağustos 2008 Pazartesi
İZMİR`İN KIZLARI
KORKU YOK KİTABINDA
ÇAL BRE BİR HARMAN DALI
DELİKANLI MAKAMINDA
İZMİRÌN KIZLARI
AYIPTIR SÖYLEMESİ, LAF ARAMIZDA
SEVİŞE SEVİŞE DE ÖLÜR,
DÖVÜŞE DÖVÜŞE DE İCABINDA
KORKU YOK KİTABINDA
ÇAL BRE BİR HARMAN DALI
DELİKANLI MAKAMINDA
İZMİRÌN KIZLARI
AYIPTIR SÖYLEMESİ, LAF ARAMIZDA
SEVİŞE SEVİŞE DE ÖLÜR,
DÖVÜŞE DÖVÜŞE DE İCABINDA
written by:
elif kaşarcı
Etiketler:
İZMİR İN KIZLARI,
İZMİR KIZLARI
zaman:
Pazartesi, Ağustos 04, 2008
0
yorum
written by:
elif kaşarcı
Etiketler:
aşk,
iZMİRİN KIZLARI,
SEZEN AKSU,
TOPUK
zaman:
Pazartesi, Ağustos 04, 2008
0
yorum
3 Ağustos 2008 Pazar
Anısı olan şehire sevgilerle...

Ne güzel geçmişti bütün bir yaz
Başımda kavak yelleri esen o yaş
Bense hanımeli kadar beyaz
Çalmıştınız kalbimi bilmeden biraz
Bense hanımeli kadar beyaz
Çalmıştınız kalbimi bilmeden biraz
Nasılda konuşurduk bahçelerde
Şarkı söylerdik mehtaplı gecelerde
Sen bana ben sana komşu evlerde
Kök sarmaşıklar gibi sarıldık o yaz
Sen bana ben sana komşu evlerde
Kök sarmaşıklar gibi sarıldık o yaz...
Eline değerdi safça elim
Seninse arardı beni gözlerin
Öpüşürken korkusu birşeylerin
Sevgimize ilk hüznü getirdi biraz
Öpüşürken korkusu birşeylerin
Sevgimize ilk hüznü getirdi biraz...
Çocuk kalbimize dolan gamla
Oturup ağlamıştık sessiz çardakta
Çaresiz erken inen akşamla
Veda edip ayrıldık biterken o yaz
Çaresiz erken inen akşamla
Veda edip ayrıldık biterken o yaz
Nasılda konuşurduk bahçelerde
Şarkı söylerdik mehtaplı gecelerde
Sen bana ben sana komşu evlerde
Kök sarmaşıklar gibi sarıldık o yaz
Çaresiz erken inen akşamla
Veda edip ayrıldık biterken o yaz
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
gözleri aşka gülen taze söğüt dalıyım ,gel bana her gece sen gönlüne dolmalıyım
AŞK HER DAİM
adrasan`da bir denizkızı
adrasan
sevdanın ben hali
aşk
sevdanın ben hali
hep gülecek gözlerim,
hep sana
... !!!!
.....
kalbimdeki E
kalbindeki ben


ekşili göleti (antalya)
